27 Kasım 2011 Pazar

Gidilen tiyatro üzerine.

Gideceğim tiyatronun gündüzden müjdesini vermiştim. Gideceğim tiyatronun ismi; Otobüs.
Sizinde ilk duyduğunuzda aklına gelen ilk şey ne kadar merak uyandırdığı değil mi?
Bize de öyle olmuştu.
Ben ve bir arkadaşım bir sınav çıkışında alışveriş yaparken birden afişi gördük. İncelemeye başladık. Çok merak ettik ve bir anda hiç düşünmeden gitmeye karar verdik. Biletimizi önceden almıştık. Heyecanla bugünü beklemeye başladık, hem bu gideceğimiz tiyatro sınavlarımızın bitişinde bize büyük bir hediye olacaktı hem de nasıl güzel bir hediye oldu bir bilseniz...
Oyun Sevilay Saral tarafından kaleme alınmış ve Tiyatro Boğaziçi oyuncuları tarafından sahneleniyor. Tek perdelik bir oyun.
Bu da nette bulabildiğim afişleri ama bizim gördüğümüz afişler bu değildi, sanırım afiş düzenlemesi tekrardan yapılmış emin olabilirsiniz, yeni afiş de bir bu kadar güzel...

Tiyatro'ya gitmeden önce alla alla niye bir tek bayanların katılımı isteniyor acaba diye uzun düşüncelere dalmıştım. Kesinlikle haklılarmış,eğer bu oyunda karma bir düzen oluşturulmuş olsaydı, seyirci ile oyuncular arasında bambaşka reaksiyonlar olacaktı,hemde biz bayan bayana çok rahattık. Bunu söylemek bu kadar kolay geliyor bana şu anda. Çünkü bayanların aslında düşünüldüldüğü kadar karmaşık olmadıklarını her şeyde daha net olduklarını düşünüyorum. İşin erkek kısmına hiç girmeyeyim isterseniz.
Olayın bu boyutu varken bir yandan da aslında oyunun sadece bayanlar için olmasının feminence olduğunu düşünmüyorum...
Oyunda renkler var, her rengin kendine özgü bir karakteri var ama en güzeli de ne biliyor musunuz? Yine de sorunlara çözüm bulamasalar, çözüm onların ellerinde olmasa bile, yine de bir şekilde meydana gelen dayanışmaya, aslında beyaz ile siyah arasındaki her rengin dayanışma içinde olduğu ve bunların aslında içlerinde ayrılmaz bir bütün olduğu...
Oyun öyle samimiydi ki, sanki biraz sonra o tiyatro kapısından çıksak renklerin oluşturduğu karakterlerle konuşacağız ya da o renk karakterleri zaten bizim arkadaşımız. Öyle gerçekçiydi. Oyunun temposu hiç düşmedi, bazen güzel müzikler dinledim, bazen defterime not ettiğim cümleler oldu, bazen gözlerim doldu...
Sonlar hep güzel olur zaten. Siyah ve Beyaz'ın buluşması!
Alkışlar koptu, bence sonuna kadar hak ettiler.
Oyunla ilgili ayrıntı vermeyeyim gidecek olanlara sürpriz olsun.

Oyuncular bu kadar mı mütevazı olurlar, hemen selamlarını verip gitmediler biliyor musunuz? Zaman sıkıntıları olmasına rağmen bizlere bir yarım saatlerini ayırdılar. Sorular soruldu, yorumlar yapıldı. Yaptıkları şeylerden, ne bahsetmeye çalıştıklarından bahsettiler, bütün içtenlikle sorulara cevap verdiler...
Bunları yazarken bile gülümsüyorum, o kadar mutluyum ki hala. Bir cumartesi günümüzü renklendirdiler, Eskişehir'e misafir oldular, umarım iyi ağırlayabilmişizdir onları....

Ellerine, emeklerine sağlık!

0 yorum:

Yorum Gönder